UKİD Baltık Ülkelerinde
Ön araştırma için Baltık ülkelerine bir seyahat düzenleyen UKİD ilim heyeti çalışmalarını bitirerek yurda döndü. İlim heyetinin değerlendirmelerini dikkate alan UKİD, çalışma sahalarına Baltık ülkelerini de ekleme kararı aldı.
Prof. Dr. H. Musa Taşdelen, Prof. Dr. Mustafa Kemal Şan ve Prof. Dr. İsmail Hira’dan oluşan UKİD ilim heyeti bir haftalık Litvanya, Letonya, Estonya ve Finlandiya’yı içine alan Baltık Müslüman Tatar topluluklar hattı ilim araştırma gezisini tamamlayarak Türkiye’ye döndü. Heyet elde edilen neticeleri bir ön rapor şeklinde UKİD’e sundu. İlk değerlendirmeler ışığında UKİD bir Sivil Toplum Kuruluşu (STK) olarak bazı Baltık ülkelerinde çalışma kararı aldı.İlim heyeti, Baltık ülkelerinde yaşayan başta Tatar topluluklar olmak üzere Müslümanlar hakkındaki tespitlerinde şu görüşlere yer verdi:”Litvanya’ya Müslüman Tatarlar, 1300’lü yılların başında gelmişler, daha sonra Litvanya Dükalığı tarafından davet edilen ve Lipka Tatarları olarak adlandırılan bu topluluk, askeri bir güç olarak Litvanya ve Lehistan Ordularının bel kemiğini oluşturmuştur. Eğer bugün Litvanya adlı bir devlet ve Litvan kimliği var ise, bu Müslüman Lipka Tatarlarından oluşan askeri birliklerin 800 yıla yakın koruması sayesindedir. ”Lipka Tatarları dinlerini muhafaza etmelerine rağmen dillerini muhafaza edememişlerdir. Bugün için nüfusları 4000 civarındadır. Litvanya’da Litvanlarla birlikte Devletin kurucu unsuru konumundadırlar. Litvanya dışında Polonya ve Beyaz Rusya’da birer küçük topluluk olarak yaşamaktadırlar. Farklı din ve etnik kökenlilerle gerçekleşen evlilikler nedeniyle asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Bize aktarılan bilgilerden FETÖ’nün Litvanya Tatarları üzerinde etkili olmaya çalıştığını, Müslüman Tatarları böldüğünü, Türkiye düşmanlıklarını Tatar ve Başkırtların Sabuntay Bayramı kutlaması sırasında örgüt elemanlarının kutlamanın yapıldığı salonu basıp salondaki Türk Bayrağını ayaklar altına alarak üzerine tükürmeye, folklor ekibinin üzerlerindeki elbiseleri yırtmaya kadar vardırdıklarını üzülerek öğrenmiş olduk.”Buradaki Tatar Kültür Merkezi, İslam dini, Türkçe öğretimi, geleneksel Tatar müziği ve folkloru kursları düzenlemekte ve bu çerçevede değişik çalışmalara imza atmaktadır. Türkiye’ye büyük bir muhabbetle bağlı Tatar topluluklarının Türkiye’den beklentilerini şu başlıklar altında özetlemek mümkün: a) Vahhabi, FETÖ ve diğer yıkıcı akımların etkisini kırmak için Türkiye’ye tarih ve ilahiyat eğitimi için burslu öğrenci gönderilmesi, b) Vilnius ve diğer bölgelerden Tatar grupların Türkiye’ye gezilerinin teşvik ve organize edilmesi, c) Litvanya’daki bazı belediyelerle Türkiye’den belediyelerin kardeş şehir ilişkisi kurması, d) sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, e) STK’ların daha etkin işbirliği çalışmaları yapması.”UKİD ilim heyeti ayrıca Trakai’deki Musevi Karaim Türk topluluğunu da ziyaret ederek fikir alış verişinde bulundu. Heyet, Trakai’deki Karaim Türkleri Kültür Evi’ndeki Karaim Türkçesi kursunun açılış programına katıldı. Hangi konularda işbirliği yapılabileceği üzerinde duruldu.Heyet daha sonra Letonya’nın başşehri Riga’ya geçerek değişik temaslarda bulundu. Yapılan tespitlerde çok sayıda değişik ülkelerden Türk ve Müslümanın yaşadığı Letonya’daki soydaş ve dindaşlarımızın birçok konuda Türk STK’ların yardım, işbirliği ve dayanışmasına ihtiyaç var. Bu konuların neler olduğunun ilim heyetince kendilerine aktarıldığını ifade eden UKİD Başkanı Zeki Çalışkan, dernek olarak neleri yapabileceklerini değerlendireceklerini ve kısa zamanda somut adımlar atacaklarını söyledi.Daha sonra Finlandiya’ya geçen heyet, burada da çeşitli temaslarda bulundu. Heyetin verdiği bilgilere göre; ”Finlandiya’da 50 bin civarında Müslüman yaşıyor. Ülkeye 18. Yüzyılın ortalarında gelen bugün nüfusları 700 kişi civarında olan Müslüman Tatarlar, ilk camiyi ve mescidi açmışlar. Ekonomik durumları çok iyi, büyük binaları ve mülkleri var. Helsinki’de en büyük mescit onlara ait. Ayrıca Turku ve Tampere şehirlerinde de mescit açmışlar, Türkiye’den çok Moskova ile irtibatlı haldeler. Biz heyet olarak özellikle dini eğitim konusunda Türkiye’deki diyanet ve diğer sivil kuruluşlardan katkı sağlanabileceği kanaatindeyiz. Merkezi Helsinki’de olan Müslüman Tatar Birliği’yle UKİD irtibata geçmeli, yöneticileri Türkiyeýe davet edilerek karşılıklı işbirliğine gidilmesinin yolu açılmalı, bunun bir çok fayda sağlayacağı kanaatindeyiz. Finlandiya Tatar Türkleri tıpkı diğer Baltık Tatarları gibi nüfus azlığı nedeniyle asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıyalar.” UKİD yönetiminden verilen bilgilere göre dernek Baltık Ülkeleri konusunda geniş çaplı bir değerlendirme yaparak bir faaliyet programı hazırlayacak.